Myanmar'ın batısında Bangladeş sınırındaki Arakan (Rakhine) bölgesinde yaşayan Rohingyalı Müslümanlar kimlik sorunuyla karşı karşıya. Myanmar hükümeti tarafından aslen Bangladeşli oldukları iddiasıyla vatandaşlıkları kabul edilmeyen ve Bangladeş'e gönderilmeye çalışılan Rohingyalı Müslümanlar, Bangladeş tarafından da kalabalık nüfus, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle kabul edilmiyor.

Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların sayısı hakkında farklı iddialar var. Bu sayı 1 milyon ile 5 milyon arasında değişiyor. Myanmar yönetimi bölgede 1 milyon Müslüman olduğunu, Rohingyalı Müslümanlar ise sayılarının 5 milyon civarında olduğunu savunuyor.

İlçe Başkanımız Ayhan Özgürel’in Myanmar'da müslüman halka yapılan vahşet ile ilgili yayınladığı mesajında ;Burma Müslümanları iki aydır, insanlık tarihinin bu güne kadar hiç bir zaman tanık olmadığı bir zulüm ve vahşet yaşıyor.

      Çocuklar, kadınlar ve erkekler acımasızca, sanki koyun kızartır gibi ateşe atılıyor. Bu bilinen bütün yasalara aykırı ve aynı zamanda bilinçli hiç bir insanın kabul edemeyeceği bir olay. Ancak ne yazık ki Burma Müslümanları bu suçun hedefi halindeler.

      Sadece bununla da kalmıyor. Evlerinden ve kendi topraklarından atılıyorlar, varlıkları, zenginlikleri gasp ediliyor. Tüm dünya onların bu durumuna sırtını dönmüşken onurları da yağmalanıyor.

      Myanmar hükümetini bu vahşet ve barbarlığa hemen dur demeye, bu kalp paralayıcı insan hakları ihlallerini durdurmaya çağırıyor.

Bunun sadece Myanmar Müslümanları değil, bütün insanlığa ve bütün Müslüman dünyasına yönelik affedilemez bir suç olduğunu anlamalılar.  

       Tüm uluslalarası kamuoyunu ve özellikle insan hakları organizasyonları ve gruplarını, tüm hükümetleri, İslam dünyasının tüm uluslarını ve hükümetlerini, özellikle Arap halklarını bu trajediye karşı harekete geçmeye çağırıyoruz.

Binlerce insanın, özellikle kadın ve çocukların ulu orta yerlerde, kimsenin umurunda bile olmadan yakılmaları çok üzücü.

       Tüm uluslar arası medyayı bu barbarlığı teşhir etmeleri ve gerçekler konusunda insanları bilgilendirmeleri hususunda ahlaki ve insani zorunluluklarını yerine getirmeye çağırıyor, Aynı şekilde uluslararası eğitim merkezleri, özellikle de İslam dünyasının eğitim merkezleri, akademisyenler, politikacılar, aydınlar, yazarlar ve tüm insanlar bu zulme ve teröre karşı yükümlülüklerini yerine getirmeliler." Dedi.