loading.gif
mobile-banner-bg

BABUŞCU: KATSAYI HAKSIZLIKTI, YÖK’Ü TEBRİK EDİYORUM

...
22 Temmuz 2009 - Çarşamba

YÖK Genel Kurulu 10 saat süren bir toplantının ardından, ÖSS’de meslek lisesi mezunları için getirilmiş “farklı katsayı” uygulamasını sona erdirdi.

YÖK Genel Kurulu 10 saat süren bir toplantının ardından, ÖSS’de meslek lisesi mezunları için getirilmiş “farklı katsayı” uygulamasını sona erdirdi.

Kurul üyelerini hem tebrik ediyor, hem de her birine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.

Çünkü bu kararlarıyla eğitim sistemimizde yıllardır birçok öğrencimize kâbuslar yaşatan çok büyük bir haksızlığa ve yanlışlığa, nihayet dur dediler.

Katsayı uygulaması, gerçekten de sözlerle ifadesi mümkün olmayan derin bir ayrımcılığın ve haksızlığın adıydı.

Milyonlarca öğrenciyi ve ailesini perişan etmiş, kederlere boğmuştu.

Öğrenciler bir koşu parkuruna çıkarılıyor, bazılarının ayaklarına ağır demir prangalar vurulduktan sonra, “Hadi bakalım, hep beraber adalet ve eşitlik içinde koşu yarışına başlayın” deniliyordu.

Düşünebiliyor musunuz?

Bir meslek liselisiniz; başka okullardan mezun arkadaşlarınızla aynı sınava giriyor, aynı soruları aynı şekilde cevaplıyorsunuz ama onlar kadar doğru onlar kadar yanlış yaptığınız halde puan olarak onların yanına bile yaklaşamıyorsunuz.

Örneğin, gösterdiğiniz performansla düz liseli olduğunuz takdirde ilk beşyüz öğrenci arasına girecekken, meslek liseli olduğunuz için on binlerce öğrencinin gerisinde kalıyordunuz.

Böyle bir anlayış olur mu?

Böyle adalet olur mu?

Eğitimde fırsat eşitliği denen şey bu mu?

Hatırlayın;

Bu katsayı haksızlığı 28 Şubat döneminde, eğitimi bir güvenlik sorunu olarak algılayan zihinlerin ürünü olarak doğmuştu.

Pedagojik değil, ideolojik bir anlayışın eseriydi.

Şimdi bakıyorum da, eğitimi, her zaman salt bir ideolojik biçimleme eylemi olarak gören kimi yorumcular, “Efendim, bu yeni karar imam hatiplerin önünü açmak içindir. Bu karar ideolojik bir anlayışla verilmiştir” diyorlar.

Yıllardır aynı demagojileri, aynı saptırmaları ısrarla sürdürüyorlar.

Bir kere katsayı adaletsizliği bütün meslek liselerini bitiren bir uygulamaydı.

İmam hatiplerin tüm meslek liseleri içindeki oranı sadece yüzde 10 iken, nasıl da böyle bir iddiada bulunabiliyorlar?

Kendilerinin bütün takıntısı imam hatip olduğu için, yapılan her uygulamaya da sadece imam hatip eksenli bakıyorlar.

Herkes hatırlayacaktır;

Ülkemizin bu en önemli eğitim kurumları, 28 Şubatın demokratik normali alabildiğine tahrip etmiş ortamında, sırf imam hatiplerin önünü kesmek için adeta katledilmişti.

Katsayı haksızlığıyla beraber, meslek liseleri iyice gözden düşmüştü.

İş dünyasındaki sağduyulu kesimler, bu adaletsizliğin, zaten ara eleman açığı yaşayan ekonomimiz için tam bir felaket olduğunu söyleyip duruyorlardı.

İdeolojik dürtülerle, eğitimin bir pedagojik faaliyet olmaktan çıkarılmasını alkışlayanlar, şimdi bir haksızlığın giderilmesini “ideolojiklik” olarak niteliyorlar.

Soruyorum:

“Eşit soruları cevaplamak üzere sınava giren öğrenciler eşittir ve eşit şartlarda yarışmalıdır” demek mi ideolojiktir, yoksa “herkes eşittir ama meslek lisesi mezunu olmayanlar daha eşittir” anlayışına sahip olmak mı?

Her şeyi dar bir ideolojik çerçeveye indirgeyenler, herkesi kendileri gibi sanıyorlar belli ki!

Tıpkı dolma yiyen iki âmâ hikâyesindeki gibi!